13 Ekim 2015 Salı

Genç kalem Hatice Durgud’un “İçimdeki Kelebek” isimli ilk şiir kitabı tanıtıldı

Dün akşam genç şair Hatice Durgud’un “İçimdeki Kelebek” isimli birinci şiir kitabının tanıtımı yapıldı. Ömer Lütfi Kültür Derneği’nin çatısı altındaki Recep Küpçü Edebiyat Kulübü ve Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği tarafından düzenlenen etkinlik Kültür Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nu doldurdu. Genç şair, katılımcılardan bol bol alkış ve tebrik aldı. Etkinlikte hazır bulunan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Eski Milletvekili Ahmet Hüseyin, HÖH Meclis Üyesi Adayları, sivil toplum kuruluşu başkanları şairi onurlandırdılar. İlk kitabının tanıtımında Hatice Durgud’u ailesi, okul arkadaşları,
kalemdaşları ve şiir severler de yalnız bırakmadılar.
Programın başında 10 Ekim’de Ankara’da terör saldırısında hayatını kaybedenlerin anısına bir dakika saygı duruşunda bulunuldu. Programın sunuculuğunu yapan Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Türk Dili üzerine doktora yapan Habibe Halibryam, kitap hakkında yazdığı değerlendirme yazısıyla tanıtımını da yaptı. Habibe Hanım, ayrıca otobiyografik bilgiler eşliğinde kitaptan “Yağmurlu Bir Gün”, “Durdum”, “Kısmet”, “Özlemek” isimli şiirleri seslendirdi. Tanıtımdan “İçimdeki Kelebek” kitabının 52 şiir içerdiği, editörün şair Haşim Semerci olup, basımönü hazırlıklarını kızı Ayşe Semerci’nin yaptığı anlaşıldı. 
Şairin özgeçmişinde şunlar kaydedildi: “Hatice Durgud, 30 Ocak 1996 tarihinde Kırcaali’de doğdu. İlköğrenimini Kırcaali Yordan Yovkov İlköğretim Okulu’nda, lise öğrenimini ise Kırcaali İktisat Lisesi’nde tamamladı. Halen Filibe Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim görüyor. Şiire ilk adımı 16-17 yaşlarında atmıştır. Öncesinde müzik ve sporla ilgilenmiş, şarkı sözleri yazmış, birçok yarışmada dereceye girmiştir”. Habibe Halibram, tanıtım yazısında şunları belirtti: “İçimdeki Kelebek ”şiir kitabında tüm şiirler 20.yüzyılda Batı Edebiyatı’ndan alınarak, Türk şiirinde de uygulanan serbest nazım ile yazılmıştır. Ölçü ve kafiyeye bağlı olmayan, daha çok okuma esnasında ritim ve kelimelerdeki ses özelliklerine dayalı olan bu nazım şekli günümüz yazarlarınca tercih edilen bir tür haline gelmesiyle genç kalemimizin de belli ki etkilenmiş olduğu ünlü Ümit Yaşar Oğuzcan, Cemal Süreyya, Atilla İlhan gibi üstatlar bu nazım türünde benzersiz eserler vermiştir. Hatice Durgud’un bu ilk kitabındaki tüm şiirler lirik olup, aşk temasını ele almaktadır. 
Şiirlerdeki dil sade ve açıktır. Lirik kahraman genellikle tekil birinci kişi, yani ben olup duygu ve düşüncelerini okurlarına doğrudan doğruya aktarmaktadır. Mısralarda insanın kendisini keşfetmesi ve kendi ekseninde diğer insanlara değer vermesiyle başlayan aşk, sevgi, hüzün, hüsran, hayal kırıklığı gibi duygular yer almaktadır. Özellikle aşk genç kalemin hiçbir zaman uzaklaşmak istemediği bir duygudur. Lirik kahramanın dünyasının merkezinde sevgili bulunmaktadır ve her an ona kavuşma arzusu içindedir. Aşk aynı zamanda çok boyutlu olmaktadır. Paylaşmak aşkın duvarlarıdır. Dolayısıyla paylaşılamayan duygular mısralara yansımıştır. Genç kalem her zaman acı, keder çekip, hüzünlenen olmuş, sevgilinin mutlu olmasına karşılık mutsuzluğu seçmiştir. Aslında acı çekmek onun için bir olgunluk göstergesi haline gelmiştir. Hatice Durgud, aşkın verdiği acıya isyan etse de, ıstırabını her ne kadar mısralarına dökse de şiirlerinin bu ıstıraptan doğduğunu anlaması an meselesidir. “İçimdeki Kelebek” kitabındaki çoğu şiirlerde aşk, zaman ve mekana hükmeden bir duygudur. Lirik kahramanın dünyası geçmiş üzerine kuruludur, ancak gelecek için de umutludur. Genç kalem birçok kez “Aşk nedir” sorusunu sorup, kendince yanıtlamaya çalışmışsa da yeryüzünde bu soruya bilimsel bir yanıt henüz bulunmuş değildir. Şiir kitabının başlığındaki kelebek sembolü, aşk sonrasında her ruhta oluşan hisler, hem de kısa ömürlülüğüyle ilişkilendirilmiştir. Zira kelebek Uzak Doğu’da gençliği ve dinamizmi simgelerken, eski Yunanlı ’da ruhun beden üzerindeki etkisini ve bu etkinin yarattığı büyük değişimleri simgeler. Kadim bilgelikte kelebek, ruhun sembolüdür. Ruhun özgürlüğünü, hafifliğini ve zarafetini simgeler. Özellikle kelebek kanatlarındaki renkler, o ruhun içinde taşıdığı canlılığın ve değişme arzusunun bir ifadesidir. 
Tüm doğu öğretimlerinde ve simyada insanın yerde sürünen bir tırtıl iken göğe kanat açan bir kelebek olması sembolü gerçek aydınlanmanın ve ruhsal yolculuğa başlamanın en temel işaretidir. Kelebeğin en güçlü anlamlarından biri değişimi simgelemesidir. Bu bağlamda Hatice Durgud’un şiir dünyasına attığı bu ilk adımdaki kelebek aşkının ve aşktan gelen duygularının yansıması olarak ele alınabileceği gibi gençliğinin, dinamizminin, değişim arzusunun ve değişime adım atmasının bir sembolü olarak da yorumlanabilir. Şahsım adıma genç kalemimizi kutlar, kalem sanatı dünyasında başarılar dilerim”. 
16 yaşındaki Aysun Ramadan da şairi tebrik edip, kendi yazmış olduğu “Sonbahar” şiiriyle selamladı. 
Cebel’de Türkçe öğretmenliği yapan kitabın editörü şair Haşim Semerci, okulda Türkçe okumaya yeni başlayan çocuklara, “Bakın çocuklar bu odada sadece Türkçe konuşuluyor” dediğinde küçüklerden birinin, “Öğretmenim burası Türkiye mi? Sorusuna “Hayır, burası Bulgaristan, doya doya Türkçe konuşulan bir köşesi” cevabını verdiğini paylaştı. Ömer Lütfi Kültür Derneği salonunu okuldaki Türkçe odasına benzettiğini ifade den şair, “Türkçe çıkan her bir kitap bizim için iyi bir olaydır. Bakıyoruz, yeni bir kitap. Güzel mi güzel. İçi Türkçe. Redaktörlüğünü ben yaptım. Doğrusu fazla zorlanmadım. Redaktöre fazla iş yoktu. Bakıyorum salonda çok gençler var.
Demek arkadan gelen çok insan var. Bu bizim için sevindirici bir olay. Benim gibi Türkçe öğretmenleri bununla gurur duymalı. Her halde Türkçe’yi sevdirmişiz küçüklere. Hatice’yi tebrik ediyorum. İkinci kitabını bekliyoruz. Arkadan gelenleri bekliyoruz sabırsızlıkla. Yeterli şiir toplandığında yardımcı olmaya hazırız. 
Izmir Birlik Dergisinin Balkanlar Temsilcisi Dr. Osman Akın, “Çok şair, yazar tanıyorum, fakat kızımızı takdim ettikten sonra ben inanamıyorum. Adeta şok oldum. Çok yazımda da İzmir’de böyle toplantılarda belirttim. Biz Balkanlarda Türkçe öldü zannediyorduk. Bu yaşta genç insanların kitapları çıkması gerçekten gurur duyucu. Tebrik ediyorum. Yolun açık olsun! Bahtın açık olsun, güzel kızım!” dedi. 
Ardından Türkçe Öğretmeni olan Habibe Halibram, “Şunu paylaşmak istiyorum. Bütün öğrencilerimle gurur duyuyorum. Ben tekrar kendisini tebrik ediyorum. Devam etmesini cani gönülden istiyorum. Derneğimiz adına da bizler hepimiz arkasındayız, bütün gençlerimizi destekleyeceğimizi dile getirmek istiyorum” diye ifade etti. 
Hatice Durgut, tüm katılımcılara, Ömer Lütfi Kültür Derneği Müdürü Müzekki Ahmet’e, Haşim Semerci’ye, ailesine, arkadaşlarına teşekkür etti. Genç şair, “Bu yola adım atmadan önce açıkçası ne yapacağımı bilmiyordum. Müzekki Abimin yanına geldim. Benimle bu kadar ilgilendiği için ona ayrıca çok çok teşekkür ederim. Onun sayesinde bugün burada kitabımı tanıtıyorum. O bana yol gösterdi. Haşim Semerci ile tanıştırdı. Ona ne kadar teşekkür etsem az, çünkü adım adım ilerledik birlikte” dedi. Şair, “İki yıl önce bugün burada kitabımı tanıtacağımı deselerdi gülerdim. “İçimdeki Kelebek” isimli kitabım bir proje değildi. Her yeni yazdığım şiiri biricik arkadaşım Songül’e okutuyordum. O da aramızda, benimle bu yolda birlikte olduğu için kendisine çok teşekkür ederim. Her seferinde şiirimin çok güzel olduğunu söylüyordu” diye ifade etti. Kitabını okuyanların çoğunun kitabını aldıklarını paylaşan şair, bunun kendisini tetiklediğini belirtti. Genç kalem Aysun Ramadan’a da okuduğu şiir için teşekkür eden Hatice Durgud, kitap konusunda kendisine yardımcı olmaya hazır olduğunu söyledi. 
Hatice Durgut, tebriklerini sunan katılımcılara imzalı kitabını hediye ettikten sonra herkese küçük ikramda bulundu. 


Kaynak: Resmiye Mümün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.