8 Ocak 2016 Cuma

Yunanistan DEB Partisi Yeni Genel Merkezi Törenle Açıldı

Batı Trakya Türklerinin ilk ve tek partisi DEB Partisi Yeni Genel Merkezi, 7 Ocak 2016 günü, Dr. Sadık Ahmet’in doğum gününde düzenlenen törenle açıldı. Binlerce soydaşın katıldığı törende DEB Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş’un “Evet, bize baskılar var. Evet, üçüncü sınıf olarak burada yaşamaya çalışıyoruz. Ama bizim de atacak tek kurşunumuz var, bu kurşun da tarihten gelen hoşgörümüzdür” sözleri dikkat çekti. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Dr. Sadık Ahmet’in hayatını kaybettiği arabanın çalınmasından sonra, bu kez Sadık Ahmet’in diğer arabasının aynı yerde sergilenmesi
katılımcılara duygusal anlar yaşattı.
Gümülcine çıkışında Kozluköy-Karidiya yolu üzerinde bulunan yeni genel merkezin açılış törenine; T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı ve Muavin Konsolos Murat Ertaş, DEB Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet ve Sadık Ahmet’in oğlu Levent Ahmet ve kızı Funda, Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Doğu Makedonya-Trakya Bölgesi Başkan Yardımcısı Mustafa Katrancı, eski dernek başkanlarından Cafer Alioğlu, Toplumsal Hareket Başkanı Saadettin Şakir Hüseyin, Kozlukebir eski belediye başkanı İbrahim Şerif, Gümülcine Belediyesi Başkan Yardımcısı Sibel Mustafaoğlu, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Teşkilat Başkanı Musa Yurt, Kırcaali TÜRKSAD Derneği Başkanı Müzekki Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt, Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ali Pencal, Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu’nun yanısıra binlerce soydaş katıldı.
Yapılan protokol konuşmalarında özetle aşağıdaki konuşmalara yer verildi:
"Evet, bize baskılar var. Evet, üçüncü sınıf olarak burada yaşamaya çalışıyoruz. Ama bizim de atacak tek kurşunumuz var, bu kurşun da tarihten gelen hoşgörümüzdür."
DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş:
“Değerli Batı Trakya Türkleri!
Biz, hep şunu söylüyorduk: Bu partiyi sağlam temellere oturtmak zorundayız. Bizler, diğer partiler bölgede ne kadar güçlüyse, en az onlar kadar DEB partisi de güçlüdür, diyorduk. Ama daha güçlü olduğunu 25 Mayıs 2014’te gördük.
Bu genel merkez DEB partisi için bir ihtiyaçtı. Merkez Kurulu toplantılarını dahi otellerde yapıyorduk. Şimdi burası sadece DEB Partisinin genel merkezi değil, bütün azınlık kuruluşlarının ve azınlığın evidir burası. Kapılarımız herkese sonuna kadar açıktır. Burada rahmetli liderimizin anılarını yaşatmak istediğimiz bir Sadık Ahmet köşesi oluşturuyorduk. 1995’te canını verdiği aracı buraya getirdik. Ama maalesef ülkemiz demokrasisi için büyük bir ayıp olan ve buna dahi tahammülü olmayan eller 7 aralığı 8 aralığa bağlayan gece, buradan aracı aldılar; camları kırdılar ve bazı yazılar yazdılar. Akşam da Gümülcine’de bu örgüt bazı broşürler dağıtmış. Ben burada onlara da sesleniyorum. Ülkemiz Yunanistan için yaptıklarınız eksidir. Demokrasi ayıbıdır. Biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Madem ki ülke için iyi bir şey yapmak istiyorsunuz, Lozan’dan gelen haklarımızı verirsiniz. Eşit vatandaş olarak bizleri yaşatırsınız. İşte o zaman Yunanistan adına, demokrasi adına bir şeyler yapmak istiyorsunuzdur. Yapmış olduğunuz bu hamlelerle bizi bu davadan bu yolumuzdan vazgeçireceğinizi zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Biz bu yola dava arkadaşlarımızla birlikte çıkarken her şeyi göze aldık. Sonuç alana dek bu yolda yürümeye devam edeceğiz.
Bugün halkımız akın akın buraya geldi. Sizlere teşekkür ediyorum. Danışma Kurulu Başkanıma ve DK üyelerine teşekkür ediyorum. Değerli müftüm İbrahim Şerif’e, milletvekillerine teşekkür etmek istiyorum. Benim bu yolda yanımda olan arkadaşlarıma ve bugüne kadar beni evlatları kabul eden Dr. Sadık Ahmet ailesine en büyük teşekkürü etmek istiyorum.
Evet, bize baskılar var. Evet, üçüncü sınıf olarak burada yaşamaya çalışıyoruz. Ama bizim de atacak tek kurşunumuz var, bu kurşun da tarihten gelen hoşgörümüzdür. Biz bunlara bu dersi veriyoruz. Genel Merkezimiz hayırlı uğurlu olsun.”
"Biz, bir an evvel Yunan Devleti’nden, hatta Başbakandan bu konu ile ilgilenmesini ve bir an önce bu arabanın getirilmesini istiyoruz."
Işık Sadık Ahmet - DEB Partisi Onursal Başkanı. Dr. Sadık Ahmet’in eşi:
“Bir lider eşi olarak onun yanında cesareti , metaneti, dürüstlüğü, doğruluğu ve mücadeleyi öğrendik. O yüzden de Sadık öldüğü gün, “Bir Sadık ölür, ama yüzlercesi doğar, binlercesi gelir”, demiştik. Şu anda burada bu tabloyu görünce, insanımızın da bizim yanımızda olduğunu görünce, rahmetlinin de dediği gibi, artık durmak yok, yola devam, diyorum…
Sadık Ahmet’in en değerli hatırasını elimizden aldılar. Bu haneye tecavüzdür. Bunu ilk gün de söylemiştim. Ben senin kapını bacanı kırarım, eşyanı alıp götürürüm, demektir bu. Biz, bir an evvel Yunan Devleti’nden, hatta Başbakandan bu konu ile ilgilenmesini ve bir an önce bu arabanın getirilmesini istiyoruz. O arabada bizim hatıralarımız, kızımın da bahsettiği gibi rahmetlinin kanı, anıları ve bizim gözyaşlarımız vardı. O arabanın bir an evvel getirilmesini istiyoruz. ”
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Teşkilat Başkanı Musa Yurt:
“25 Mayıs2014’te yapılan AP seçimlerinde burada Batı Trakya Türk Azınlığının var olduğunu ve hiçbir zaman bu mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirttiler. Şunu her zaman söylüyorum. Biz bu toprakların asilleriyiz ve azınlık olmayı kabul etmiyoruz.
Hayırlı ve uğurlu olsun.”
"Bu büyük mekanın büyük ülkülerin, büyük hedeflerin ve azınlığın bir hafızası gibi çalışacağını ve tarihini, kültürünü burada toplayıp bundan sonraki nesillere aktaracağını umuyorum."
Rodop Milletvekili İlhan Ahmet:
“Bir Batı Trakya Türkü olarak DEB Partisini ve Dr. Sadık Ahmet’in mücadelesini yakından izleyen bir insanım. Hayatım boyunca bu partinin azınlıktan bir demokrasi merkezi, bir düşünce merkezi, hatta Yunanistan’a siyaseti anlatacağı ilk adım olarak görmüştüm. Bunun neticesinde her zaman azınlığı öne koymuşumdur. Zaten siz de öyle yaptınız. Bütün Batı Trakya’da partizanlık gayretlerine hayır demiş ve önce azınlığı öne koymuştur.
Gerçekten sayın başkan AP seçimlerinde göstermiş olduğunuz başarıdan dolayı sizleri tebrik ederim. Ben o zaman Demokratik Sol Partiden aday olmama rağmen, “Ben, DEB Partisini destekliyorum, bu azınlığın partisidir,” dedim. Bu konuda resmi bir açıklama da yaptım. Hiç de kaybetmedim ve kaybetmeyeceğim. Çünkü bu hakikat doğrudur.
Bu mekanın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu bir başlangıçtır. Bu mekan büyük işlerin yapılacağı yer olmalıdır. Bu büyük mekanın büyük ülkülerin, büyük hedeflerin ve azınlığın bir hafızası gibi çalışacağını ve tarihini, kültürünü burada toplayıp bundan sonraki nesillere aktaracağını umuyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Hayırlı olsun.”
"Avrupa’da yerimizi aldık. Bütün dünyada Batı Trakya Türkleri biliniyor, tanınıyor. Bu bayrak hiçbir zaman yere düşmeyecek. Bundan sonra da bu bayrak havada dalgalanacak."
Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif:
“Sadık Ahmet’le yollarımız 1984 yılında aynı masada bir araya gelerek, Batı Trakya’nın kaderine yardımcı olmak ve makus kaderini yırtıp atmak için; görüşler belirtip birbirimizle konuşmak için toplanıp sohbet ettiğimiz tarihlerdi.
Geçmişe baktığımızda 1984 yılında Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nde aynı yönetim kurulunda göreve başladık. O günden itibaren 1995 yılında Hakk’ın rahmetine kavuşuncaya kadar davamız, yolumuz devam etti.
1984 yılında Yüksek Tahsilliler Derneği’nde aynı yönetimde olduğumuz zaman ilk defa Avrupa’ya mektuplar yazarak Batı Trakya Türklerinin durumunu şikayet ettik. Avrupalılar bize şunu diyorlardı: Bu sıkıntılarınızı Yunanistan meclisinde anlatmıyor musunuz? Temsilcileriniz yok mu? Verdiğimiz cevap şu idi: milletvekillerimiz parti tüzüğüne takıldıkları için bizim problemlerimizi dile getiremiyorlar, ya da kendilerine söz hakkı verilemiyor. Öyleyse siz meclise neden bir bağımsız partiyle inmiyorsunuz, diye bizim kulaklarımıza ilk defa o tarihlerde kar suyu kaçırdılar.
Aradan kısa zamandan sonra Yunan meclisine bağımsız olarak girmeyi kararlaştırdık ve hesapladık. O günlerde bu toplantılarda bulunanların en küçüğü bendim. Neticede bağımsız listelerle meclise girdiğimiz zaman Sadık Ahmet gerçekten de bir lider olarak azınlığımızı mecliste bağımsız olarak temsil etti. İşte bu mücadelenin bir safhasında omuz omuza beraber milletvekili adayı olduk. Müracaat belgelerimizde yanlışlık yaptığımız gerekçesiyle (Rodop ilinden adayız, cümlesi bulunmadığı gerekçesiyle) adaylıklarımız kabul edilmedi. Seçim esnasında, “Batı Trakya Türkleri oylarınızı bize verin,” cümlesinden dolayı mahkum olduk. 18 ay hapse mahkum olduk. 3 ay kadar bir zaman hapishanede kader arkadaşlığı yaptık.
Ondan sonraki mücadelemizde de birbirimize omuz verdik. Nihayet yıl 1990 yılına geldiği zaman müftü seçimi gerekti. Gümülcine’de müftü seçimi problemi üzerine de Dr. Sadık Ahmet yürüdü. Ve, halkımıza müftü seçimi yapılması gerektiğini, neticede benim müftü seçilmeme sebep oldu veya da halkımız öyle münasip gördü. Çünkü ben, halkın huzuruna gidip de bana oy verin, müftü olayım, demediğim için halkımızın teveccühü, diyorum her yerde.
1995 yılına geldiğimiz zaman bu elim kaza tüm azınlığın ayağını çökerttiği gibi, veya azınlığımızın ayağının veya dizlerinin çözüldüğü zamanda aynı şey de benim başıma geldi. Çok üzüldük. Bunun için ağladık. Ama ağlamanın fayda vermediğini de anladık. Kaderin acı cilvesi belki de Sadık Ahmet’in cenaze namazını kıldırmak bana nasip oldu mu diyeyim, keşke olmasaydı mı, diyeyim. Cümle nasıl olursa siz yerine oturtun…
Avrupa’da yerimizi aldık. Bütün dünyada Batı Trakya Türkleri biliniyor, tanınıyor. Bu bayrak hiçbir zaman yere düşmeyecek. Bundan sonra da bu bayrak havada dalgalanacak.”
"Sadık Ahmet’i yaptığı mücadelesiyle tanırım. Mahkemede verdiği cevaplarla tanırım; “Ben Türküm” demesiyle tanırım."
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete:
“Ben Sadık Ahmet’i yakından tanımam. Birkaç defa yakından görmüşlüğüm vardır. Sadık Ahmet’i yaptığı mücadelesiyle tanırım. Mahkemede verdiği cevaplarla tanırım; “Ben Türküm” demesiyle tanırım. Cesur bir şekilde haksızlığın karşısında kükremesiyle tanırım. Bu haliyle de bilir ve severim.
Sayın Başkan yaptıklarımızdan dolayı sizleri de tebrik ederim. Biliyorsunuz ki DEB Partisi Sadık Ahmet’ten sonra durgunluğa geçmiş ve ailesinin katkıları ve başkanın kükremesiyle bugünlere gelmiştir. Bu mutlu verici bir sahnedir.
Ben, madalyonun ters kısmına bakmayı severim. Hepimizin evladı konumunda olan bu parti binasından birkaç söz söylemek isterim. Bizde, Batı Trakya Türk Azınlığında bir iş veya dava bir yere gelir. Ondan sonra bu davanın içerisinde senlikle benlikler başlar. Bakın Batı Trakya Türklerinin sorunları da bellidir, kurumları da bellidir. Eğer siz Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının sorunlarını unutursanız kendisi de kaybolup gider. Kurumlarını da silerseniz, bir DEB Partisini görmemezlikten gelirseniz bu toplumun bir ayağı kırılmış olur ve topal olur. Dolayısıyla tekrar hatırlatıyorum. Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, onun altındaki bütün kurumlar, onun içerisinde DEB partisi de var. Bu dava bizim dava, dediği anda Batı Trakya Müslüman Türkünün davası Avrupa’ya da gider, Afrika’ya da gider ve başarı kazanılır. Eğer istenilmeyecek sıkıntılar çıkartılırsa, işte o zaman azınlığın ağlanacak günü demektir.”


Kaynak: rodopruzgari.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.